BASIN BİLDİRİSİ MASUM İNSANLARA ZULMETMEK VE MAZLUMLARI ÇOĞALTMAK İNSANLIK AYIBIDIR Yüce Yaratıcı her şeyi bir ölçüye göre yaratmıştır. İlk insan Âdem’i peygamber olarak görevlendirmiş ve daha sonraları da her kavme peygamber(ler) göndermiştir. Bazı peygamberlere de vahiy yoluyla Kutsal Kitaplar indirmiştir. Yaratıcımız gönderdiği peygamberler ve kitapları vasıtasıyla akıl ve ilim yolunu tavsiye etmiş, emir ve yasakları ile insanları ahlaklı, adil ve doğru yolda olmaya çağırmıştır. Bütün bunların yanında insanları inançlarında serbest bırakmış, kendi iradeleriyle seçim yapmalarını önemsemiş, emirlerine uyanlara mükâfat olarak cenneti, uymayanlara da ceza olarak cehennemi hazırlamıştır. İnsanlığın tarihsel süreciyle birlikte, bazı kişilerin ve yaşanan olayların değerli kıldığı, fiziksel mekânlar ve yapılar da oluşmuştur. Bunlar insanlık tarihinde oynadığı rol ve bıraktığı izlere göre özel ve ayrı değerler kazanmıştır. Özde aynı yaratıcıya yönelen ancak, vasıta ve teferruatlarda ayrı düşen insan toplulukları maalesef bu kutsalları ve değerleri zaman zaman kavga ve düşmanlık aracı haline getirmiştir. Yalnızca benim olsun yaklaşımları, o kutsalları anlama, koruma ve yaşatmada yapıcı bir etki sağlamamış ve halen de sağlamamaktadır. Bir mekân yüklendiği anlamla ortak miras haline gelmişse; yapılacak en doğru davranış, ortak insanlık değeri olarak onun yine ortak korunmasını sağlamaktır. Hiç kimse değer verdiği bir kutsalı hayatından çıkarmaya, ondan mahrum edilmeye zorlanamaz ve bir başkasının buna hakkı olamaz. Gerçek adalet ve insani yaklaşım bunu gerektirir. Bu hem Müslümanlar hem Hristiyanlar hem de Yahudiler için gerekli ve geçerlidir. Tamamen insani mülahazalarla bakıldığında, var olan birçok problemin, dayatma yerine dayanışma anlayışı ile çözülmesi hem mümkün hem de zorunludur. Her inanç için ifrat ve tefrite meydan verilmeden, bulunacak orta yolun, tüm inançlar ve insanlığın ortak faydasına, insan olmanın ortak paydasına uygun olacağına inanıyoruz. Bu bağlamda Filistinlilerin kendi öz topraklarında İsrail tarafından sürekli işgale uğramalarını, baskı ve zulüm görmelerini, Uygur Türklerinin yıllardır insani ölçülere uymayan, barış ve özgürlükten uzak, inançlarından koparılarak yaşamaya zorlanmalarını, yine bu vesileyle dünyanın neresinde olursa olsun her türlü aşırı, hukuksuz ve insanlığın kabul edemeyeceği uygulamaları kınıyoruz. Sorumlu ülkeleri insani ölçülere uygun davranmaya, Birleşmiş Milletler Örgütünü de bu sorunları çözmeye ve dünyamızı daha yaşanılır kılma erdemine katkı sağlamaya davet ediyoruz. 16.05.2021 İNSANİ DEĞERLER DERNEĞİ VE DEMOKRASİDE BİRLİK VAKFI YÖNETİM KURULLARI ADINA GENEL BAŞKAN MEHMET BOZDEMİR
BASIN BİLDİRİSİ
MASUM İNSANLARA ZULMETMEK VE MAZLUMLARI ÇOĞALTMAK İNSANLIK AYIBIDIR
Yüce Yaratıcı her şeyi bir ölçüye göre yaratmıştır. İlk insan Âdem’i peygamber olarak görevlendirmiş ve daha sonraları da her kavme peygamber(ler) göndermiştir. Bazı peygamberlere de vahiy yoluyla Kutsal Kitaplar indirmiştir. Yaratıcımız gönderdiği peygamberler ve kitapları vasıtasıyla akıl ve ilim yolunu tavsiye etmiş, emir ve yasakları ile insanları ahlaklı, adil ve doğru yolda olmaya çağırmıştır. Bütün bunların yanında insanları inançlarında serbest bırakmış, kendi iradeleriyle seçim yapmalarını önemsemiş, emirlerine uyanlara mükâfat olarak cenneti, uymayanlara da ceza olarak cehennemi hazırlamıştır.
İnsanlığın tarihsel süreciyle birlikte, bazı kişilerin ve yaşanan olayların değerli kıldığı, fiziksel mekânlar ve yapılar da oluşmuştur. Bunlar insanlık tarihinde oynadığı rol ve bıraktığı izlere göre özel ve ayrı değerler kazanmıştır. Özde aynı yaratıcıya yönelen ancak, vasıta ve teferruatlarda ayrı düşen insan toplulukları maalesef bu kutsalları ve değerleri zaman zaman kavga ve düşmanlık aracı haline getirmiştir.
Yalnızca benim olsun yaklaşımları, o kutsalları anlama, koruma ve yaşatmada yapıcı bir etki sağlamamış ve halen de sağlamamaktadır. Bir mekân yüklendiği anlamla ortak miras haline gelmişse; yapılacak en doğru davranış, ortak insanlık değeri olarak onun yine ortak korunmasını sağlamaktır. Hiç kimse değer verdiği bir kutsalı hayatından çıkarmaya, ondan mahrum edilmeye zorlanamaz ve bir başkasının buna hakkı olamaz. Gerçek adalet ve insani yaklaşım bunu gerektirir. Bu hem Müslümanlar hem Hristiyanlar hem de Yahudiler için gerekli ve geçerlidir.
Tamamen insani mülahazalarla bakıldığında, var olan birçok problemin, dayatma yerine dayanışma anlayışı ile çözülmesi hem mümkün hem de zorunludur. Her inanç için ifrat ve tefrite meydan verilmeden, bulunacak orta yolun, tüm inançlar ve insanlığın ortak faydasına, insan olmanın ortak paydasına uygun olacağına inanıyoruz.
Bu bağlamda Filistinlilerin kendi öz topraklarında İsrail tarafından sürekli işgale uğramalarını, baskı ve zulüm görmelerini, Uygur Türklerinin yıllardır insani ölçülere uymayan, barış ve özgürlükten uzak, inançlarından koparılarak yaşamaya zorlanmalarını, yine bu vesileyle dünyanın neresinde olursa olsun her türlü aşırı, hukuksuz ve insanlığın kabul edemeyeceği uygulamaları kınıyoruz. Sorumlu ülkeleri insani ölçülere uygun davranmaya, Birleşmiş Milletler Örgütünü de bu sorunları çözmeye ve dünyamızı daha yaşanılır kılma erdemine katkı sağlamaya davet ediyoruz. 16.05.2021
İNSANİ DEĞERLER DERNEĞİ VE DEMOKRASİDE BİRLİK VAKFI YÖNETİM KURULLARI ADINA GENEL BAŞKAN MEHMET BOZDEMİR
Adınız Soyadınız
E-Posta
Girilecek rakam : 496646
Lütfen yukarıdaki rakamları yazınız.