İŞTE LİDERLERİN 23 NİSAN MESAJLARI Siyaset - 23 Nisan 2013 15:52 Parti liderleri, TBMM Genel Kurulu’nda 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramı nedeniyle düzenlenen özel oturumda konuştu. TBMM Genel Kurulu’nda konuşan Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve BDP Başkanvekili Gültan Kışanak’ın Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramı mesajları... ERDOĞAN: BİRLİĞİMİZİ, BÜTÜNLÜĞÜMÜZÜ YÜCELTMEYE DEVAM EDECEĞİZ İlk olarak kürsüye çıkan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kürsüye Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı (ATAM) tarafından Kurtuluş Savaşı’na dair ilk kez yayınlanan fotoğraflardan bir kaçı ile geldi. Başbakan Tayyip Erdoğan şöyle konuştu: Bu fotoğrafta Gazi Mustafa Kemal silah arkadaşları ve Latife Hanım Cumhuriyetimizin kuruluşundan hemen önce çocuklarla sohbet ediyorlar. Bu, çocuklarımızın kuruluştaki önemi göstermesi bakımından çok değerli. Bir başka fotoğraf, o da yine Kurtuluş savaşımız sırasında bir grup çocuk umutla Gazi Mustafa Kemal’i bekliyorlar. Fakat bu çocukların giyimine kuşamına baktığımızda nereden nereye geldiğimiz bakımından çok büyük öneme haiz. Bu da meclisimizin açıldığı gün. Yine Gazi Mustafa Kemal’i Meclis’in önünde bekleyen çocuklar… TBMM çocuklarla birlikte en çok da çocuklar için açılmıştır… Cumhuriyet en çok da çocuklar için ilan edilmiştir. Mehmetçik en çok çocuklar için, çocukları için canlarından vazgeçti. TBMM bugün de her şeyden çok çocuklarımız için vardır. Bu gazi meclis milletin tüm fertleriyle beraber Türkiye’nin çocuklarına yeni bir ufuk çizmek zorundadır. Bu güzel ülkenin çocukları her şeyin en iyisini ziyadesiyle hak ediyorlar. Bu ülkenin tüm çocukları her akşam babalarını doyasıya kucaklamayı hak ediyorlar. Her biri şehit evladı, şehit torunu olan bu ülkenin evlatları milletiyle beraber gururlanmayı hak ediyorlar. Tek başımıza da kalsak yalnız da bırakılsak daha aydınlık bir Türkiye için mücadeleye devam edeceğiz. Şehitlerimizin muazzez ruhunu, şehit analarını incitmeden birliğimizi bütünlüğümüzü tıpkı şehitlerimiz gibi yüceltmeye devam edeceğiz. 23 Nisan 1920 ruhuyla hareket etmeye devam edeceğiz. KILIÇDAROĞLU: MECLİS KENDİSİNİ HUKUKA BORÇLUDUR CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasında şunları söyledi: 24 Nisan 1920 günü Mustafa kemal paşa TBMM’de kürsüye çıkar ve bir konuşma yapar. O konuşmada kullandığı bir cümle Meclisin asli görevini bize hatırlatıyor. Şöyle diyor Mustafa kemal paşa: “Mecliste yoğunlaşan milli iradenin doğrudan doğruya vatanın mukadderatına el koyduğunu bilmek temel ilkedir.” Bu meclisin kullandığı yetki yazılı hükümlerle bir olmayan bir ruhtan, istiklal ateşinden kaynaklanıyordu. O kurumun ruhu Kuvay-ı Milli’ydi. TBMM’nin 23 Nisan 1920’de kendisine görev olarak tayin ettiği vatanın mukadderatına el koyma görevi 23 Nisan 2013’te bu meclisin omuzlarında bütün ağırlığı ile durmaktadır. Bu meclis özgürlükçü, kurucu, devrimi ve milliyetçi meclistir. Olmazsa olmaz kavramın adı ise hukuktur. Bu meclis kendisini hukuka borçludur. Anadolu ve Rumeli Müdafa-i hukuk cemiyetlerini çok iyi bilmek zorundayız. Bu meclisin kendi hukukunu sorumluluğunu devretmeye hakkı yoktur. Çünkü gasp edilen hak ve hukuk milletindir. 8 üyesi, hapse atılmış bir meclisini itibarı doğal olarak kaybolmaz mı. Bu arkadaşlarımızın içeride geçirdiği kaçıncı 23 Nisan bu. TBMM olarak kendi kişiliğimize yabancılaşmaya hakkımız yoktur. Bu bayram özbeöz milletin bayramıdır. 23 Nisan 1920 hem zihinlerde hem gönüllerde hem de dillerdedir. Dilmeye kimsenin ne gücü ne de cesareti yeter. Tıpkı Türkiye Cumhuriyeti, tıpkı TC gibi… BAHÇELİ: TARİHTEN DERS ÇIKARTMALI MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise şöyle konuştu: TBMM’nin açılışını anlamak için 23 Nisan 1920’ye gelene kadarki vakaları iyi tahlili etmek gerekmektedir. Tıpkı bugünkü gibi demokratikleşme, reform ve barış sözleri dün sömürgeci zihniyetin bölmek için kullandığı propaganda araçları arasında yer almıştır. Başta anadil talepleri özerk yönetim istekleri olmak üzere eninde sonunda bizi mağlubiyetle yüz yüze bırakmış ve boynumuzu bükmüştür. Bu atalet ve kördüğüm içinde çözüm isteyenler Balkanlara çullanmışlar, çözüm bekleyenler kutsal topraklara üşüşmüşlerdir. Emperyalizmin kanlı dişlileri milletçe sahip olduğumuz kaynakları yutmak için elinden gelen vicdansızlığı sergilemiştir. Bunun için tarihten ders çıkartmak ve aynı hataları tekrarlamamak paha biçilmez önemdedir. Bu tarihi hakikatlerin yanı sıra 1914’ten İstanbul’un işgaline kadar geçen süre Büyük Millet Meclisi’nin mayasını çalmış temellerini atmıştır. Mondros’tan dönen heyet devletin kurtulduğunu müjdelemiştir. Bu heyet göre İstanbul’a tek bir düşman askeri dahi çıkmayacaktı. Ne var ki çok kısa sürede düşman postallarının memleketin her yerine nasıl ulaştığı açıkça görülmüştür. Büyük Millet Meclisi’nin şartlarını oluşturan asalet meselelere güdük bir açıdan bakmadığı için her zaman vizyoner olmuş Türk milletinin kaderine leke sürdürmemiştir. İlk meclis Türk milletine mensubiyetin arkasından inanmanın demokratik platformu ve eşsiz bir destanıdır. Ne hazindir ki meclisimizin kuruluşundan geçen 93 yıl sonra milli birliğimiz tahrip edilmeye çalışılmaktadır. Vatanımızın bölünmez bütünlüğü gazi meclisin kırmızı çizgilerindendir. Hiç kimse ilk meclisi yanlış yorumlamamalıdır. Hiç kimse milliyetçi kahramanların dönemsel olarak kullandıkları ifadeleri başka yolu çekmemelidir. KIŞANAK: BİZ KAVRAMI 1924 ANAYASASI İLE HEBA EDİLDİ BDP Başkanvekili Gültan Kışanak’ın 23 Nisan konuşması: 93. yılında çocukların ve Türkiye halklarının bayramını kutluyorum. Biz kavramının kapsamadığı hiçbir kimse kalmadı. Kader birliği yaptılar. 1921 anayasasında adem-i merkeziyet ruhu gitti. 1924 yılında bu iş yara aldı. Biz kavramı 1924 anaysası ile heba edildi. Ve Cumhuriyet tarihi büyük tariflerin tahribata neden oldu. Eşitlik, ortak gelecek zeedelendi. Dersim, Zilan ve Kızıldere’de katliamlar yaşandı. Mamak’ta, Diyarbakır’da insanlık dışı işkenecler yaşandı. Karanlık güçler geleceğimizi ele geçirmeye çalıştı. Cumhuriyetin en temel ilkesi unutuldu. Said-i Kurdi’nin görüşlerini hazmeddi. Deniz Gezmiş Şeyh Said’i ipe gönderdileri. Sivas’ta kardeşliğimiz yakıldı. Bu süreçte özellikle Kürt halkı büyük bir mücadele örneği sergiledi. Tekçi zihniyet iflas etmiştir. Geldiğimiz noktada tarih bize yeni fırsartlar sormaktadır. Geleceğimiz konusundan artık Demokratik Cumhuriyeti inşaa etme zamanı gelmiştir. Bu parlermontada hepinize tarihi görev düşüyor. Barış hakkı kutsaldır. Onurlu bir barış için demokratik adımlar atarak bunu inşaa edebiliriz. Demokratik bir ortamda berber bir gelecek kurabiliriz. Öncelikle yeni bir anayasa kurmalıyız. Toplumdaki bütün renkleri tek bir çatıda buluşturacak bir anayasa yapmalıyız. Bu meclis demokratik hakların güvence altına alındığı bir anayasa yapmalıdır. Bu coğrafyanın kadim hakları, tüm düşünceler, özgürlük ve eşitlik. Yağmurda beraber ıslandık güneşi de hep beraber karşılayabiliriz. Şu anki meclis tutukludur. Bu meclisin değerli üyeleri halkın oylarıyla seçilmiş milletvekileriyle temsil edilmeli. Ve Bir an önce görevlerine başlamalılar. Bugün tüm dünya çocuklarına kutlu olsun. Ancak bugünü tam anlamıyla yaşayamıyoruz. Geceleri üşeyen bizim çocuklarımız, cezaevlerindekiler bizim çocuklarımız, Ceylan, Mazlum Encü ve ismini sayamadığım çocuklar bizim çocuklarımız. Onlar bazen oyun oynarken öldüler bazen de kasten öldürüldüler. Artık çocuklarımızı katletmeyecek bir devlet anlayışı olsun istiyoruz. Çocuklarımıza mutlu yarınları vermek zorundayız.
TBMM Genel Kurulu’nda konuşan Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve BDP Başkanvekili Gültan Kışanak’ın Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramı mesajları...
ERDOĞAN: BİRLİĞİMİZİ, BÜTÜNLÜĞÜMÜZÜ YÜCELTMEYE DEVAM EDECEĞİZ
İlk olarak kürsüye çıkan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kürsüye Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı (ATAM) tarafından Kurtuluş Savaşı’na dair ilk kez yayınlanan fotoğraflardan bir kaçı ile geldi.
Başbakan Tayyip Erdoğan şöyle konuştu:
Bu fotoğrafta Gazi Mustafa Kemal silah arkadaşları ve Latife Hanım Cumhuriyetimizin kuruluşundan hemen önce çocuklarla sohbet ediyorlar. Bu, çocuklarımızın kuruluştaki önemi göstermesi bakımından çok değerli.
Bir başka fotoğraf, o da yine Kurtuluş savaşımız sırasında bir grup çocuk umutla Gazi Mustafa Kemal’i bekliyorlar. Fakat bu çocukların giyimine kuşamına baktığımızda nereden nereye geldiğimiz bakımından çok büyük öneme haiz.
Bu da meclisimizin açıldığı gün. Yine Gazi Mustafa Kemal’i Meclis’in önünde bekleyen çocuklar… TBMM çocuklarla birlikte en çok da çocuklar için açılmıştır… Cumhuriyet en çok da çocuklar için ilan edilmiştir. Mehmetçik en çok çocuklar için, çocukları için canlarından vazgeçti. TBMM bugün de her şeyden çok çocuklarımız için vardır.
Bu gazi meclis milletin tüm fertleriyle beraber Türkiye’nin çocuklarına yeni bir ufuk çizmek zorundadır. Bu güzel ülkenin çocukları her şeyin en iyisini ziyadesiyle hak ediyorlar. Bu ülkenin tüm çocukları her akşam babalarını doyasıya kucaklamayı hak ediyorlar. Her biri şehit evladı, şehit torunu olan bu ülkenin evlatları milletiyle beraber gururlanmayı hak ediyorlar.
Tek başımıza da kalsak yalnız da bırakılsak daha aydınlık bir Türkiye için mücadeleye devam edeceğiz. Şehitlerimizin muazzez ruhunu, şehit analarını incitmeden birliğimizi bütünlüğümüzü tıpkı şehitlerimiz gibi yüceltmeye devam edeceğiz. 23 Nisan 1920 ruhuyla hareket etmeye devam edeceğiz.
KILIÇDAROĞLU: MECLİS KENDİSİNİ HUKUKA BORÇLUDUR
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasında şunları söyledi:
24 Nisan 1920 günü Mustafa kemal paşa TBMM’de kürsüye çıkar ve bir konuşma yapar. O konuşmada kullandığı bir cümle Meclisin asli görevini bize hatırlatıyor. Şöyle diyor Mustafa kemal paşa: “Mecliste yoğunlaşan milli iradenin doğrudan doğruya vatanın mukadderatına el koyduğunu bilmek temel ilkedir.” Bu meclisin kullandığı yetki yazılı hükümlerle bir olmayan bir ruhtan, istiklal ateşinden kaynaklanıyordu. O kurumun ruhu Kuvay-ı Milli’ydi. TBMM’nin 23 Nisan 1920’de kendisine görev olarak tayin ettiği vatanın mukadderatına el koyma görevi 23 Nisan 2013’te bu meclisin omuzlarında bütün ağırlığı ile durmaktadır.
Bu meclis özgürlükçü, kurucu, devrimi ve milliyetçi meclistir. Olmazsa olmaz kavramın adı ise hukuktur. Bu meclis kendisini hukuka borçludur. Anadolu ve Rumeli Müdafa-i hukuk cemiyetlerini çok iyi bilmek zorundayız. Bu meclisin kendi hukukunu sorumluluğunu devretmeye hakkı yoktur. Çünkü gasp edilen hak ve hukuk milletindir. 8 üyesi, hapse atılmış bir meclisini itibarı doğal olarak kaybolmaz mı. Bu arkadaşlarımızın içeride geçirdiği kaçıncı 23 Nisan bu.
TBMM olarak kendi kişiliğimize yabancılaşmaya hakkımız yoktur. Bu bayram özbeöz milletin bayramıdır. 23 Nisan 1920 hem zihinlerde hem gönüllerde hem de dillerdedir. Dilmeye kimsenin ne gücü ne de cesareti yeter. Tıpkı Türkiye Cumhuriyeti, tıpkı TC gibi…
BAHÇELİ: TARİHTEN DERS ÇIKARTMALI
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise şöyle konuştu:
TBMM’nin açılışını anlamak için 23 Nisan 1920’ye gelene kadarki vakaları iyi tahlili etmek gerekmektedir. Tıpkı bugünkü gibi demokratikleşme, reform ve barış sözleri dün sömürgeci zihniyetin bölmek için kullandığı propaganda araçları arasında yer almıştır. Başta anadil talepleri özerk yönetim istekleri olmak üzere eninde sonunda bizi mağlubiyetle yüz yüze bırakmış ve boynumuzu bükmüştür. Bu atalet ve kördüğüm içinde çözüm isteyenler Balkanlara çullanmışlar, çözüm bekleyenler kutsal topraklara üşüşmüşlerdir.
Emperyalizmin kanlı dişlileri milletçe sahip olduğumuz kaynakları yutmak için elinden gelen vicdansızlığı sergilemiştir. Bunun için tarihten ders çıkartmak ve aynı hataları tekrarlamamak paha biçilmez önemdedir. Bu tarihi hakikatlerin yanı sıra 1914’ten İstanbul’un işgaline kadar geçen süre Büyük Millet Meclisi’nin mayasını çalmış temellerini atmıştır. Mondros’tan dönen heyet devletin kurtulduğunu müjdelemiştir. Bu heyet göre İstanbul’a tek bir düşman askeri dahi çıkmayacaktı. Ne var ki çok kısa sürede düşman postallarının memleketin her yerine nasıl ulaştığı açıkça görülmüştür. Büyük Millet Meclisi’nin şartlarını oluşturan asalet meselelere güdük bir açıdan bakmadığı için her zaman vizyoner olmuş Türk milletinin kaderine leke sürdürmemiştir.
İlk meclis Türk milletine mensubiyetin arkasından inanmanın demokratik platformu ve eşsiz bir destanıdır. Ne hazindir ki meclisimizin kuruluşundan geçen 93 yıl sonra milli birliğimiz tahrip edilmeye çalışılmaktadır. Vatanımızın bölünmez bütünlüğü gazi meclisin kırmızı çizgilerindendir. Hiç kimse ilk meclisi yanlış yorumlamamalıdır. Hiç kimse milliyetçi kahramanların dönemsel olarak kullandıkları ifadeleri başka yolu çekmemelidir.
KIŞANAK: BİZ KAVRAMI 1924 ANAYASASI İLE HEBA EDİLDİ
BDP Başkanvekili Gültan Kışanak’ın 23 Nisan konuşması:
93. yılında çocukların ve Türkiye halklarının bayramını kutluyorum. Biz kavramının kapsamadığı hiçbir kimse kalmadı. Kader birliği yaptılar. 1921 anayasasında adem-i merkeziyet ruhu gitti. 1924 yılında bu iş yara aldı. Biz kavramı 1924 anaysası ile heba edildi. Ve Cumhuriyet tarihi büyük tariflerin tahribata neden oldu. Eşitlik, ortak gelecek zeedelendi. Dersim, Zilan ve Kızıldere’de katliamlar yaşandı. Mamak’ta, Diyarbakır’da insanlık dışı işkenecler yaşandı. Karanlık güçler geleceğimizi ele geçirmeye çalıştı.
Cumhuriyetin en temel ilkesi unutuldu. Said-i Kurdi’nin görüşlerini hazmeddi. Deniz Gezmiş Şeyh Said’i ipe gönderdileri. Sivas’ta kardeşliğimiz yakıldı. Bu süreçte özellikle Kürt halkı büyük bir mücadele örneği sergiledi.
Tekçi zihniyet iflas etmiştir. Geldiğimiz noktada tarih bize yeni fırsartlar sormaktadır. Geleceğimiz konusundan artık Demokratik Cumhuriyeti inşaa etme zamanı gelmiştir. Bu parlermontada hepinize tarihi görev düşüyor. Barış hakkı kutsaldır. Onurlu bir barış için demokratik adımlar atarak bunu inşaa edebiliriz. Demokratik bir ortamda berber bir gelecek kurabiliriz. Öncelikle yeni bir anayasa kurmalıyız. Toplumdaki bütün renkleri tek bir çatıda buluşturacak bir anayasa yapmalıyız. Bu meclis demokratik hakların güvence altına alındığı bir anayasa yapmalıdır. Bu coğrafyanın kadim hakları, tüm düşünceler, özgürlük ve eşitlik. Yağmurda beraber ıslandık güneşi de hep beraber karşılayabiliriz.
Şu anki meclis tutukludur. Bu meclisin değerli üyeleri halkın oylarıyla seçilmiş milletvekileriyle temsil edilmeli. Ve Bir an önce görevlerine başlamalılar.
Bugün tüm dünya çocuklarına kutlu olsun. Ancak bugünü tam anlamıyla yaşayamıyoruz. Geceleri üşeyen bizim çocuklarımız, cezaevlerindekiler bizim çocuklarımız, Ceylan, Mazlum Encü ve ismini sayamadığım çocuklar bizim çocuklarımız. Onlar bazen oyun oynarken öldüler bazen de kasten öldürüldüler. Artık çocuklarımızı katletmeyecek bir devlet anlayışı olsun istiyoruz. Çocuklarımıza mutlu yarınları vermek zorundayız.
Adınız Soyadınız
E-Posta
Girilecek rakam : 863577
Lütfen yukarıdaki rakamları yazınız.