Esma-ül Hüsna, Bilim ve Bağımsızlık…

İnsani Değerler Derneğince hafta sonu cumartesi günleri düzenlenen ‘İnsani Değerler ve Demokrasi Sohbetleri, isimli programın bu haftaki konuğu Prof. Dr. Orhan Arslan idi.

Gazi Üniversitesinde Moleküler  Biyoloji Bölümü Anabilim dalında öğretim görevlisi olan Arslan’ın bir bilim insanı olmanın yanında bürokraside ve değişik kurum ve kuruluşlarda hizmetleri bulununuyor.

Prof. Arslan Kur’an-ın ve İslam’ın bir hayat tarzı olduğunu; ancak toplumsal yapıda Kur’an-ın hayata gerektiği şekilde sokulmadığını ifade ederek; Kur’an-ın vakti geçmiş bir metin olmadığını, anlamadan okumanın da kimseye yarar sağlamayacağını ifade etti.

Genetik olarak insan tarihinin Milattan Önce 10-15 bin yıl öncesine dayandığını; insanın insan olmadan önce beşer olarak yaratıldığını; Cenabı Allah’ın insana ruh üflediğini belirten Arslan, bütün insanların anasından Müslüman olarak doğduğunu ancak sonradan alınan eğitim ve verilen terbiye ile başka inançlara yöneldiğini; Kur’an-ın hiç eskimediğini Allah ile kulun arasına da kimsenin giremeyeceğini açıkladı.

Esma-ül Hüsna, Allah’ın güzel isimleridir, 99 tane Esma birde Allah vardır diyen Prof. Arslan; Allah’ın sevgi anlamına geldiğini bu isimden 6 isim daha türetilebileceğini bunların da sevgi anlamına geldiğini belirtti.

Allah’ın bir isminin de Rahman olduğunu bunu gereğince idrak eden insanın hayatının değişeceğini belirterek; insanın Allah’ı tanıması ve bilmesi gerektiğini bu yapılmaz ise gereği gibi Allah’a kulluk edilemez dedi.

Allah’ı tanıdığımız zaman irtibat başlar, O ne güzel bir vekildir; Allah’tan başka kimse vekil olamaz; insan Allah’ın umududur ve insan yaptığı şeyi Allah için yapacaktır diyerek Allah’ın saygı duyduğu şeyin de emek olduğunu vurguladı. Kur’an-da her harfin bir anlamı olduğunu; Kur’an-ı okuyarak anlamak gerektiğini dile getirdi.

Esma’nın her varlıkta tecelli ettiğini söyleyen Arslan, vicdanın ise insandaki Beytullah olduğunu; Allah’ın ayetlerinin Kur’an dışında da tecelli ettiğini vurguladı.

İndirilmiş ayetlerle yaratılmış ayetleri birleştirmek gerektiğini; Kur’an ve kainatı okumaksızın gelişimin olmayacağını açıkladı.

Çiçekte, böcekte ve su gibi yaratılmış her şeyde Allah’ın ayetleri var diyen Arslan, ayetlerin inmeye devam ettiğini bunu canlı cansız varlıkları izleyerek anlamanın önemi üzerinde durdu.

Konuşmasında, günümüzdeki teknolojik gelişmeler üzerinde de duran Pof. Arslan; Batının ilmi olmakla beraber ahlakının olmadığını artık bilgisayar ortamında savaşların yapıldığını eski tür savaşların mazide kaldığını ifade ederek; Allah’ın iki projesinin İnsan ve Kur’an olduğunu söyledi.

Günümüzde bilgisayar ortamında yapılan siber savaşlarla karşı güçlerin etkisiz hale getirildiğini savunan Arslan; hackerlerin bu savaşta önemli rol oynadığını belirtti.

İnsan ve beşer farklı şeylerdir diyen Arslan; insanın iki türlü gelişim sürecinde olduğunu bunun ilkinin elementer (sudan) ikincisinin embriyolojik yoldan olduğunu;   ruhun evrimi olmaz tekamülü olur diyen Arslan, 6 milyar yıl önce dünya hayatının; 200-300 milyon yıl öncede canlıların oluşmaya başladığını açıkladı.

Ruh vardır; insanın oluşumu ile birlikte zigotun içine ruhun girdiğini ifade eden Prof. Orhan Arslan konuşmasının son bölümünde dinleyicilerden gelen soruları cevapladı. Konferansa dinleyiciler büyük ilgi gösterdi.

(ANKARA/İnsani Değerler Derneği)

(TÜHA) Türkuaz Haber Ajansı

 www.uhahaberajansi.com

http://www.turkuazhaberajansi.com/2016/01/26/esma-ul-husna-bilim-ve-bagimsizlik/